TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI (1)(2)(3)
Kanun Numarası : 2709
Kabul Tarihi : 18/10/1982
Yayımlandığı Resmî Gazete
: Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer)
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5
Cilt : 22 Sayfa : 3
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için
bakınız
“Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri
Külliyatı”, Cilt 2 Sayfa : 1345
B A Ş L A N G I Ç (4)
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez
bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz
önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun
inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip
şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve
manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü,
egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına
kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen
hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına
çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında
üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin
kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği
olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin,
Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve
manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve
medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği
olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle
karıştırılamayacağı; (5)
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve
sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni
içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde
geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu Anayasa; Kurucu Meclis
tarafından 18/10/1982’de Halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve
20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de
Halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı
Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır.
(2) 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı
Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde Halkoyuna sunularak
kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu
Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde Halkoyuna sunularak
kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu
Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
(4) Anayasa’nın Başlangıç metni
23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
(5) Bu fıkrada geçen, “Hiçbir düşünce ve
mülahazanın” ibaresi, 3/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle
“Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve
iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde,
nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu,
birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve
kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde,
huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne
ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk
evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
BİRİNCİ KISIM
GENEL ESASLAR
I. Devletin şekli
Madde 1 – Türkiye Devleti bir
Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun
huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı,
Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili,
bayrağı, milli marşı ve başkenti
Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay
yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.
Başkenti Ankara'dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4 – Anayasanın 1 inci
maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci
maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez
ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri
Madde 5 – Devletin temel amaç ve
görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin
bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah,
huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk
devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik
ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi
için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
VI. Egemenlik
Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız
Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu
esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette
hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ
kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
VII. Yasama yetkisi
Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti
adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
VIII. Yürütme yetkisi ve görevi
Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi,
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak
kullanılır ve yerine getirilir.
IX. Yargı yetkisi (1)
Madde
9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti
adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.)
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama
geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu
maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.)
Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile
malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa
imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün
işlemlerinde (…)(2) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak
hareket etmek zorundadırlar. (2)
XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama,
yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri
bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM
TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı,
dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma,
ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13 –
(Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak ve hürriyetler, özlerine
dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere
bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne
ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve
ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye
kullanılamaması
Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden
hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan
haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan
faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir.
(2) 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle; bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi
eklenmiş ve metne işlenmiştir. Daha sonra aynı ibare; Anayasa Mahkemesi’nin
5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal
edilmiştir.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya
kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya
Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir
faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar
hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
IV. Temel hak ve hürriyetlerin
kullanılmasının durdurulması
Madde 15 – Savaş, seferberlik,
sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan
yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve
hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için
Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da,
savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…)dışında, kişinin
yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din,
vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı
suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile
saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. (1)
V. Yabancıların durumu
Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler,
yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin Hakları ve Ödevleri
I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi
varlığı
Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve
manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller
dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi
deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse
insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
(…)(1) meşru müdafaa hali, yakalama
ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün
kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya
olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında
silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen
öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
II. Zorla çalıştırma yasağı
Madde 18 – Hiç kimse zorla
çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere
hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde
vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı
alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları,
zorla çalıştırma sayılmaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı
Kanunun 2 nci maddesiyle, 15 inci maddenin ikinci fıkrasında yer alan “ile, ölüm
cezalarının infazı” ve aynı Kanunun 3 üncü maddesiyle de 17 nci maddenin
dördüncü fıkrasının başında geçen, ”Mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine
getirilmesi hali ile” ibareleri madde metinlerinden çıkartılmıştır.
III. Kişi hürriyeti ve güvenliği
Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve
güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı
cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının
veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya
tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne
çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike
teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri
veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı
için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine
getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da
hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması
veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan
kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini
önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda
gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan
yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama
veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen
mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim
huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.)
Yakalanan veya tutuklanan kişi,
tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç
kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim
önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın
hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve
savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.)
Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde
yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme
hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır
bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye
bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti
kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu
kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak
amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.)
Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan
kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre,
Devletçe ödenir.
IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel hayatın gizliliği
Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve
aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile
hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5
md.)(…)
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.)
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına
bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere
bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış
merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası
aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz
saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.)
Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin
korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel
veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini
veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp
kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen
hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.
B. Konut dokunulmazlığı
Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.)
Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik,
kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması
veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya
birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu
sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili
kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama
yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat
içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren
kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
C. Haberleşme hürriyeti
Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.)
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir.
Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne
göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı
emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili
merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim,
kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve
kuruluşları kanunda belirtilir.
V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat
hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek,
sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi
gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve
kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
(Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.)
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti,
ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak
sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme
hakkından yoksun bırakılamaz.
VI. Din ve vicdan hürriyeti
Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç
ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak
şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere
katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve
kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin
gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve
ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun
dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de
kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya
hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi
veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini
veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve
kötüye kullanamaz.
VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
Madde 25 – Herkes,
düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse,
düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle
kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
Madde 26 –
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına
veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî
makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek
serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri
yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik,
kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi
ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların
cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin
açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının
yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin
gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. (1)
(Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.)
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının
kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek
kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.)
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart
ve usuller kanunla düzenlenir.
IX. Bilim ve sanat hürriyeti
Madde 27 –
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu
alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3
üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye
girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
X. Basın ve yayımla ilgili hükümler
A. Basın hürriyeti
Madde 28 –
Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma
şartına bağlanamaz.
(Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.)
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini
sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın
26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma
veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin
bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla,
basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu
olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı
önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime
bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa,
dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Bu hürriyetlerin kullanılması,"
ibaresinden sonra gelmek üzere "millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği,
Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğünün korunması," ibareleri eklenmiştir.
Yargılama görevinin amacına uygun olarak
yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından
verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun
gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde
hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli
güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi
bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili
kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu
kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı
en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma
veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel
ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma
halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının
açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim
kararıyla toplatılır.
B. Süreli ve süresiz yayın hakkı
Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın
önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun
gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi
yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tesbiti halinde yetkili
merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur.
Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları,
mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir.
Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya
zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz.
Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu
tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik
esasına göre yararlanır.
C. Basın araçlarının korunması
Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.)
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak
kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu
gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.
D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın
dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı
Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler,
kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım
araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri
kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.)
Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel
ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber
almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını
engelleyici kayıtlar koyamaz.
E. Düzeltme ve cevap hakkı
Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı,
ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili
gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa,
yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat
tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.
XI. Toplantı hak ve hürriyetleri
A. Dernek kurma hürriyeti
Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.)
Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve
bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye
kalmaya zorlanamaz.
Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik,
kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile
başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında
uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim
kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî
güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut
yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci,
derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört
saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk
kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına
kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da
uygulanır.
B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme
hakkı
Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve
saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel
ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla
sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
XII. Mülkiyet hakkı
Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras
haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz.
XIII. Hakların korunması ile ilgili
hükümler
A. Hak arama hürriyeti
Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve
yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak
iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.(1)
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki
davaya bakmaktan kaçınamaz.
B. Kanuni hakim güvencesi
Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi
olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden
başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü
merciler kurulamaz.
C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman
yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz;
kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır
bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin
sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri
ancak kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse
suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen
yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye
zorlanamaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.)
Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular,
delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsidir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.)
Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir
yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga
fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.)
(Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.)
Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu
doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu
hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.)
Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç
olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
XIV. İspat hakkı
Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde
bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak
yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın
doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin
kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu
yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması
Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve
hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma
imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.)
Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi
kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1)
Bu fıkraya, 3/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma”
ibaresi eklenmiştir.
Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki
haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir.
Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
I. Ailenin korunması ve çocuk hakları
(1)
Madde 41 – Aile, Türk toplumunun
temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. (2)
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle
ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını
sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.)
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma,
yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan
ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet,
her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim
hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir
ve düzenlenir.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve
inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin
gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim
yerleri açılamaz.
Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat
borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için
zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı
olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak,
kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal:
Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı
ile. )
Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı
öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla
gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı
olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim,
öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler
her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim
kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.
Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille
eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir.
Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “I.
Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu fıkraya, 3/10/2001 tarih ve 4709
sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, “ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ibaresi
eklenmiştir.
III. Kamu yararı
A. Kıyılardan yararlanma
Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve
tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve
göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu
yararı gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış
amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları
kanunla düzenlenir.
B. Toprak mülkiyeti
Madde 44 – Devlet, toprağın verimli
olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve
topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak
sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım
bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tesbit edebilir. Topraksız
olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin
düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin
azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras
hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle
mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan
toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim
dallarında çalışanların korunması
Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile
çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal
üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak
maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve
diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin
değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken
tedbirleri alır.
D. Kamulaştırma
Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.)
Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının
gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî
irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan
artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun
uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin
gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve
turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla
gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme
süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan
doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve
herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için
öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
E. Devletleştirme ve Özelleştirme (1)
Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği
taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde
devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden
yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.)
Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin
mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve
usuller kanunla gösterilir.
(Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.)
Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından
yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile
gerçek veya tüzelkişilere yaptırabileceği veya devredebileceği kanunla
belirlenir.
IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Madde 48 – Herkes, dilediği alanda
çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin
gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde
çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “E
Devletleştirme” iken 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunla metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve
ödevidir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.)
Devlet, çalışanların hayat seviyesini
yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak,
çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak
ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
(Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.)
B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine
ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi
yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli
yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.
C. Sendika kurma hakkı
Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.)
Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma
ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek
için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara
serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse
bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının
hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının kullanılmasında
uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
(Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.)
İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu
alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine
uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim
ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı
olamaz.
D. Sendikal faaliyet
Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.)
VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve
lokavt
A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme
hakkı (1)
Madde 53 – İşçiler ve işverenler,
karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını
düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı
kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
(Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin
kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi
hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu
sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu
Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları
kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu
sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu
sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin
emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul
ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.
B. Grev hakkı ve lokavt
Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin
yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına
sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul
ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.
Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına
aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde
kullanılamaz.
(Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya
ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya
ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca
çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna
başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi
hükmündedir.
Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri
kanunla düzenlenir.
(Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları,
greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez.
VII. Ücrette adalet sağlanması
Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun
adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları
için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.)
Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim
şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur.
VIII. Sağlık, çevre ve konut
A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli
bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak
ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh
sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi
artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden
planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki
sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.
Sağlık
hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık
sigortası kurulabilir.
B. Konut hakkı
Madde 57 – Devlet,
şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde,
konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini
destekler.
IX. Gençlik ve spor
A.Gençliğin korunması
Madde 58 – Devlet, istiklal ve
Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke
ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden,
uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve
cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim
(1)
Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk
vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun
kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur.
(Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.)
Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin
yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna
başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir
yargı merciine başvurulamaz.
X. Sosyal güvenlik hakları
A. Sosyal güvenlik hakkı
Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik
hakkına sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli
tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak
korunması gerekenler:
Madde 61 – Devlet harp ve vazife
şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda
kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum
hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.
Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet
yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma
kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri
kurar veya kurdurur.
C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk
vatandaşları
Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde
çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel
ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının
korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.
XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının
korunması
Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve
tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla
destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet
konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak
yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
XII. Sanatın ve sanatçının korunması
Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini
ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması,
değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken
tedbirleri alır.
XIII. Devletin iktisadi ve sosyal
ödevlerinin sınırları (2)
Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)
Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa
ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek
malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu kenar başlığı “Sporun
geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu kenar başlığı ”Sosyal ve
ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Siyasi Haklar ve Ödevler
I. Türk
vatandaşlığı
Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık
bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür.
(Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.)(…)
Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla
kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir
eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve
işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette
bulunma hakları
Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda
gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir
siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına
sahiptir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.)
Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık
sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.
Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri
amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.)
Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma
haklarına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.)
Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan
hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy
kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve
oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler
Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim
ve denetimi altında yapılır.(1)
(Değişik: 23/7/1995-4121/5 md.)
Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak
biçimde düzenlenir.
(Ek: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim
kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
III. Siyasi partilerle ilgili hükümler
A. Parti kurma, partilere girme ve
partilerden ayrılma (2)
Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne
göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi
olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın
vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partiler önceden izin almadan
kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük
ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve
milletiyle bölünmez
bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet
egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya
zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve
yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan "askerî öğrenciler," ibaresinden
sonra gelmek üzere "taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç" ibaresi eklenmiş ve
aynı fıkrada yer alan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında”
ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Bu madde başlığı 23/7/1995 tarih ve
4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek
yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu
görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri
siyasi partilere üye olamazlar.
Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere
üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi
partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez
ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında
uyacakları esasları belirler.
Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere
üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir
Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve
hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının
ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar
Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi
düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin
uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi partiler, ticari faaliyetlere
girişemezler.
Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin
amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin
kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde
uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim
görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu
denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak
karara bağlanır.
Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68
inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli
kapatma kararı verilir.
Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü
fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak,
onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa
Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle:
3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin
üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya
genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet
Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça
benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca
kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş
sayılır.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.)
Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu
fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya
tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında
kurulamaz.
Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına
beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa
Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli
olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu,
üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan
gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak
kapatılır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.)
Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da
Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî
partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar
çerçevesinde kanunla düzenlenir.
IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı
A. Hizmete girme
Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine
girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği
niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
B. Mal bildirimi
Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin
mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla
düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna
edilemez.
V. Vatan hizmeti
Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün
hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne
şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.
VI. Vergi ödevi
Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini
karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı,
maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin
hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik
yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu
denetçisine başvurma hakkı (1)(2)
Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık
esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya
kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye
Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “VII.
Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına "Vatandaşlar"
ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla
Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu,
gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. (1)
(Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
Herkes, bilgi edinme ve
kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı
olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri
inceler.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının
üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü
oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için
dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi,
Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda
yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri,
seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI
BİRİNCİ BÖLÜM
Yasama
I. Türkiye Büyük Millet Meclisi
A. Kuruluşu:
Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla
seçilen beşyüzelli milletvekilinden oluşur.
B. Milletvekili seçilme yeterliliği
(2)(3) (4)
Madde 76 – Onsekiz
yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. (2)(3)
En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar,
askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç
toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş
olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla,
kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını
açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik
suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili
seçilemezler. (4)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek
üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir.
(2) Bu fıkrada geçen “Otuz“ ibaresi,
13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle “Yirmibeş“ olarak
değiştirilmiştir.
(3) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş”
ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik
hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde
değiştirilmiştir.
(4) Bu fıkrada geçen “ideolojik veya
anarşik eylemlere” ibaresi, 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunla “terör
eylemlerine” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları
mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim
Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile
yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve
Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve
milletvekili seçilemezler.
C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim
dönemi
Madde 77 – Türkiye Büyük Millet
Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır. (1)(2)
Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine
karar verebileceği gibi, Anayasada belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca
verilecek karara göre de seçimler yenilenir. Süresi biten milletvekili yeniden
seçilebilir.
Yenilenmesine karar verilen Meclisin
yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer.
D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara
seçimler (3)
Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni
seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi,
seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa,
erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde
boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir
defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak,
boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara
seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi
yapılamaz.
(Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.)
Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan
günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak
seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.
E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi
Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının
genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar,
seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve
yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün
yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim
tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim
Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. (1)(2)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle; 77 nci maddenin birinci fıkrasında geçen “beş”
ibaresi “dört” olarak değiştirilmiş, 2 nci maddesiyle, 79 uncu maddenin ikinci
fıkrasında geçen "seçim tutanaklarını" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve
Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını" ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli
ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul
edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) Bu madde başlığı “D. Türkiye Büyük
Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim
kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek
üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi
üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu
üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili
seçerler.
Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan
seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim
Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların
halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, işlemlerinin
genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre
olur. (1)(2)
F. Üyelikle ilgili hükümler
1. Milletin temsili
Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti
temsil ederler.
2. Andiçme
Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve
milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini
koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk
ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli
dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel
hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma;
büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim".
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı
Kanunun 2 nci maddesiyle; bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiş ve
metne işlenmiştir.
(2) 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli
ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul
edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
3. Üyelikle bağdaşmayan işler
Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda;
Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak
katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları
kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan
ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya
ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar,
herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler,
temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme
organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir
işle görevlendirilemezler. Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere
Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, Meclisin kararına
bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile
bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.
4. Yasama dokunulmazlığı
Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri
düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka
bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan
sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği
ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya
çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve
seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü
maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu
hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında,
seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik
sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında
soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına
bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti
gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar
alınamaz.
5. Milletvekilliğinin düşmesi (1)
Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.)
İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin
düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca
kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya
kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula
bildirilmesiyle olur.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu madde başlığı, 23/7/1995 tarih
ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle
bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu
üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz
olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca
tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye
tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
(Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.)
6. İptal istemi
Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.)
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya
milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü
fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının
alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir
diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı
iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi,
iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar.
7. Ödenek ve yolluklar (1)
Madde 86 – (Değişik birinci cümle:
21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek,
yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı
en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının
yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların
emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin
istekleri halinde ilgileri devam eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine
ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C.Emekli Sandığı
tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez.(1)
Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden
ödenebilir.
II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri
A. Genel olarak (2)(3)
Madde 87 – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve
kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli
konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap
kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilanına
karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, (...)
(2) Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af
ilanına (…)(3) karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde
ön görülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. (3)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının sonuna “Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam
eder.” ibaresi eklenmiş ve ikinci fıkrasında yer alan “Sosyal güvenlik
kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir.
(2) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 28 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "Anayasanın
14 üncü maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere,"
ibaresi kaldırılmış; "genel ve özel af ilanına" ibaresinden önce gelmek üzere
"Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile"
ibaresi eklenmiştir.
(3) Bu fıkrada yer alan, “,mahkemelerce
verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine” ibaresi, 7/5/2004
tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle madde metninden çıkartılmıştır.
B. Kanunların teklif edilmesi ve
görüşülmesi
Madde 88 – Kanun teklif etmeye Bakanlar
Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir.
Kanun tasarı ve tekliflerinin Türkiye Büyük
Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir.
C. Kanunların Cumhurbaşkanınca
yayımlanması (1)
Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük
Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun
bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe
ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. (Ek
cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama
durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri
görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen
kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri
gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen
kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.
Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler
saklıdır.
D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına
yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların
onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun
bulmasına bağlıdır.
Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri
düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından
bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki
mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu
takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük
Millet Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama
andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari,
teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması
zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel
kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Türk
kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci
fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası
andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile
Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası
andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi
verme
Madde 91 – Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.
Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci
kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve
ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde
kararnamenin, amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde
birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya
yasama döneminin bitmesi, belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine
sebep olmaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasına "Yayımlanmasını"
ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin
son bulduğu veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde,
Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde
kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede
yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi
olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun
hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel
Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince
reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte
yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş
hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet
kullanılmasına izin verme
Madde 92 – Milletlerarası
hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara
vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı
kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde
Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin
faaliyetleri ile ilgili hükümler
A. Toplanma ve tatil
Madde 93 – (Değişik birinci fıkra:
23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk
günü kendiliğinden toplanır.
Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil
yapabilir; ara verme veya tatil sırasında, doğrudan doğruya veya Bakanlar
Kurulunun istemi üzerine, Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya
üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.
Ara verme veya tatil sırasında toplanan
Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu
görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez.
B. Başkanlık Divanı
Madde 94 – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen
Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti
gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur.
Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı
için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle:
7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre
için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları,
Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde,
Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki
oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt
çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok
oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy
alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin
bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.(1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı,
oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı,
Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis
içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında,
Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy
kullanamazlar.
C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk
işleri
Madde 95 – Türkiye Büyük Millet
Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür.
İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının,
Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda
düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina,
tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı
eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri
kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir.
D. Toplantı ve karar yeter sayısı
Madde 96 – (Değişik birinci fıkra:
31/5/2007-5678/3 md.) (2)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye
tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile
karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte
birinin bir fazlasından az olamaz.
Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere
bir bakana yetki verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki
oy kullanabilir.
E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması
Madde 97 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde
tam olarak yayımlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük
hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin
yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır.
Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki
Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her
türlü vasıta ile yayımı serbesttir.
IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi
edinme ve denetim yolları
A. Genel olarak
Madde 98 – Türkiye Büyük Millet Meclisi
soru, Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması
yollarıyla denetleme yetkisini kullanır.
Soru, Bakanlar Kurulu adına, sözlü veya yazılı
olarak cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten
ibarettir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu fıkrada geçen; ”on gün içinde”
ibaraleri, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle “beş gün
içinde” olarak değiştirilmiştir.
(2) 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli
ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul
edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi
edinilmek için yapılan incelemeden
ibarettir.
Genel görüşme, toplumu ve Devlet
faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Soru, Meclis araştırması ve genel görüşme ile
ilgili önergelerin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma,
görüşme ve araştırma yöntemleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.
B. Gensoru
Madde 99 – Gensoru önergesi, bir siyasi
parti grubu adına veya enaz yirmi milletveki-linin imzasıyla verilir.
Gensoru önergesi, verilişinden sonraki üç gün
içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde
gündeme alınıp alınmayacağı görüşülür. Bu görüşmede, ancak önerge sahiplerinden
biri, siyasi parti grupları adına birer milletvekili, Bakanlar Kurulu adına
Başbakan veya bir bakan konuşabilir.
Gündeme alma kararıyla birlikte, gensorunun
görüşülme günü de belli edilir; ancak gensorunun görüşülmesi, gündeme alma
kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi
günden sonraya bırakılamaz.
Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya
grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulunun
güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır.
Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın
düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız
güvensizlik oyları sayılır.
Meclis çalışmalarının dengeli olarak
yürütülmesi amacına ve yukardaki ilkelere uygun olmak kaydıyla gensoru ile
ilgili diğer hususlar İçtüzükle belirlenir.
C. Meclis soruşturması (1)
Madde 100 – Başbakan
veya bakanlar hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda
birinin vereceği önerge ile, soruşturma açılması istenebilir. Meclis, bu istemi
en geç bir ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar. (1)
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde,
Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye
sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı
ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından
soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay
içinde Meclise sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona
iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/31 md.)
Bu süre içinde raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına teslimi
zorunludur.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/31 md.)
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren
on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür ve gerek
görüldüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verilir. Yüce Divana sevk
kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla alınır.
Meclisteki siyasi parti gruplarında, Meclis
soruşturması ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun
31 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "karara bağlar"
ibaresinden önce gelmek üzere "gizli oyla" ibaresi eklenmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yürütme
1. Cumhurbaşkanı
A. Nitelikleri ve tarafsızlığı
Madde 101 – (Değişik: 31/5/2007-5678/4 md.)
(1)(2)
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek
öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve
milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk
tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir
kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin
yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel
seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen
siyasi partiler ortak aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile
ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. (2)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli
ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul
edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) Bu madde 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 7 nci maddesi ile değiştirilmiş olup aynı Kanunun 18 inci maddesi
uyarınca söz konusu değişiklik, değiştirilen maddenin son fıkrasında yer alan
“Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası
bakımından yayımı tarihinde, bunun haricinde birlikte yapılacak ilk Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı
tarihte yürürlüğe girecektir.
B. Seçimi
Madde 102 – (Değişik: 31/5/2007-5678/5 md.)
(1)
Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev
süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple
boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların
salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk
sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu
oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli
oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan
adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci
oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi
suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama
referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde
Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev
süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usûl ve
esaslar kanunla düzenlenir.
C. Andiçmesi
Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine
başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve
bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve
şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye,
Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma,
milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin
insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden
ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve
üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle
çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine
andiçerim."
D. Görev ve yetkileri
Madde 104 – Cumhurbaşkanı Devletin
başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil
eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu
çalışmasını gözetir.
Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde
gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır:
a) Yasama ile ilgili olanlar:
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk
günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisini gerektiğinde
toplantıya çağırmak,
Kanunları yayımlamak,
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli
ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul
edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye
Büyük Millet Meclisine geri göndermek,
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları
gerekli gördüğü takdirde halk oyuna sunmak,
Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün, tümünün veya belirli hükümlerinin
Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa
Mahkemesinde iptal davası açmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin
yenilenmesine karar vermek,
b) Yürütme alanına ilişkin olanlar:
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve
görevlerine son vermek,
Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna
başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
Yabancı devletlere Türk Devletinin
temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet
temsilcilerini kabul etmek,
Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve
yayımlamak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk
Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına
karar vermek,
Genelkurmay Başkanını atamak,
Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak,
Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek,
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu
kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname
çıkarmak,
Kararnameleri imzalamak,
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi
ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak,
Devlet Denetleme Kurulunun üyelerini ve
Başkanını atamak,
Devlet Denetleme Kuruluna inceleme, araştırma
ve denetleme yaptırtmak,
Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
Üniversite rektörlerini seçmek,
c) Yargı ile ilgili olanlar:
Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay
üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıvekilini, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda
verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri
kullanır.
E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali
Madde 105 – Cumhurbaşkanının, Anayasa
ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek
başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve
ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve
emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi
üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.
F. Cumhurbaşkanına vekillik etme
Madde 106 – Cumhurbaşkanının
hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması
hallerinde, görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir sebeple
Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve
Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
Madde 107 – Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliğinin kuruluşu, teşkilat ve çalışma esasları, personel atama
işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.
H. Devlet Denetleme Kurulu
Madde 108 – İdarenin
hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve
geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan
Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve
kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların
katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek
kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya
yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri
yapar.
Silahlı Kuvvetler ve yargı organları, Devlet
Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
Devlet Denetleme Kurulunun üyeleri ve üyeleri
içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,
Cumhurbaşkanınca atanır.
Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi,
üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, kanunla düzenlenir.
II. Bakanlar Kurulu
A. Kuruluş
Madde 109 – Bakanlar
Kurulu, Başbakan ve bakanlardan kurulur.
Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeleri arasından atanır.
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir
ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine
Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.
B. Göreve başlama ve güvenoyu
Madde 110 – Bakanlar
Kurulunun listesi tam olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Türkiye
Büyük Millet Meclisi tatilde ise toplantıya çağrılır.
Bakanlar Kurulunun programı, kuruluşundan en
geç bir hafta içinde Başbakan veya bir bakan tarafından Türkiye Büyük Millet
Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur. Güvenoyu için görüşmeler, programın
okunmasından iki tam gün geçtikten sonra başlar ve görüşmelerin bitiminden bir
tam gün geçtikten sonra oylama yapılır.
C. Görev sırasında güvenoyu
Madde 111 – Başbakan,
gerekli görürse, Bakanlar Kurulunda görüştükten sonra, Türkiye Büyük Millet
Meclisinden güven isteyebilir.
Güven istemi, Türkiye Büyük Millet Meclisine
bildirilmesinden bir tam gün geçmedikçe görüşülemez ve görüşmelerin bitiminden
bir tam gün geçmedikçe oya konulamaz.
Güven istemi, ancak üye tamsayısının salt
çoğunluğuyla reddedilebilir.
D. Görev ve siyasi sorumluluk
Madde 112 – Başbakan,
Bakanlar Kurulunun başkanı olarak, Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve
hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Bakanlar Kurulu, bu siyasetin
yürütülmesinden birlikte sorumludur.
Her bakan, Başbakana karşı sorumlu olup ayrıca
kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden de
sorumludur.
Başbakan, bakanların görevlerinin Anayasa ve
kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri
almakla yükümlüdür.
Bakanlar Kurulu üyelerinden milletvekili
olmayanlar; 81 inci maddede yazılı şekilde Millet Meclisi önünde andiçerler ve
bakan sıfatını taşıdıkları sürece milletvekillerinin tabi oldukları kayıt ve
şartlara uyarlar ve yasama dokunulmazlığına sahip bulunurlar. Bunlar Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri gibi ödenek ve yolluk alırlar.
E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
Madde 113 – Bakanlıkların
kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatı kanunla düzenlenir.
Açık olan bakanlıklarla izinli veya özürlü
olan bir bakana, diğer bir bakan geçici olarak vekillik eder. Ancak, bir bakan
birden fazlasına vekillik edemez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce
Divana verilen bir bakan bakanlıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki halinde
hükümet istifa etmiş sayılır.
Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç
onbeş gün içinde atama yapılır.
F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu
(1)
Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga birinci fıkra: 21/1/2017-6771/16
md.)
116 ncı madde gereğince seçimlerin
yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçici
Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atar.
Geçici Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve
Ulaştırma bakanları Türkiye Büyük Millet Meclisindeki veya Meclis dışındaki
bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre üye
alınır.
(Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16
md.)
(Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16
md.)
(Mülga altıncı fıkra: 21/1/2017-6771/16
md.)
(Mülga yedinci fıkra: 21/1/2017-6771/16
md.)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu madde 21/1/2017 tarihli ve 6771
sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup aynı Kanunun 18
inci maddesi uyarınca bu maddenin yürürlükten kaldırılması, birinci, dördüncü,
beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgaları bakımından yayımı tarihinde;
ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları bakımından birlikte yapılan Türkiye Büyük
Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve
başladığı tarihte yürürlüğe girecektir.
G. Tüzükler
Madde 115 – Bakanlar Kurulu, kanunun
uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı
olmamak ve Danıştayın incelemesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir.
Tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve
kanunlar gibi yayımlanır.
H. Türkiye Büyük Millet Meclisi
seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi
Madde 116 – Bakanlar
Kurulunun, 110 uncu maddede belirtilen güvenoyunu alamaması ve 99 uncu veya 111
inci maddeler uyarınca güvensizlik oyuyla düşürülmesi hallerinde; kırkbeş gün
içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı
takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak,
seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden
istifa etmesi üzerine kırkbeş gün içinde veya yeni seçilen Türkiye Büyük Millet
Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra yine kırkbeş gün içinde Bakanlar
Kurulunun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Yenilenme kararı Resmî Gazetede yayımlanır ve
seçime gidilir.
İ. Milli Savunma
1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından
temsil olunur.
Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı
Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine
karşı, Bakanlar Kurulu sorumludur.
Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin
komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine
getirir.
Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulunun
teklifi üzerine, Cumhurbaşkanınca atanır; görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Genelkurmay Başkanı, bu görev ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı
sorumludur.
Milli Savunma Bakanlığının, Genelkurmay
Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile görev ilişkileri ve yetki alanı kanunla
düzenlenir.
2. Milli Güvenlik Kurulu
Madde 118 –
(Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu;
Cumhurbaşkanının başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan
yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz
ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına
ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir.
(Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32
md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini,
tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli
koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kuruluna bildirir.
Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği,
toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü
tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulunca değerlendirilir. (1)
Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Başbakan ve
Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir.
Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli
Güvenlik Kurulu Başbakanın başkanlığında toplanır.
Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri kanunla düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu fıkrada bulunan; “öncelikle
dikkate alınır” ibaresi, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci
maddesiyle “değerlendirilir” olarak değiştirilmiştir.
III. Olağanüstü yönetim
usulleri
A. Olağanüstü haller
1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım
sebebiyle olağanüstü hal ilanı
Madde 119 – Tabii afet, tehlikeli
salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde, Cumhurbaşkanı
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde
veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu
düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı
Madde 120 – Anayasa ile kurulan hür
demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik
yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet
olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde,
Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun
da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya
bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
Madde 121 – Anayasanın 119 ve 120 nci
maddeleri uyarınca olağanüstü hal ilanına karar verilmesi durumunda, bu karar
Resmî Gazetede yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına
sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır.
Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi
üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya
olağanüstü hali kaldırabilir.
119 uncu madde uyarınca ilan edilen olağanüstü
hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile
olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere, Anayasanın 15
inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl
sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı, halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve
ne suretle alınacağı, kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceği,
görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim
usulleri, Olağanüstü Hal Kanununda düzenlenir.
Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı
konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler, Resmî
Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur;
bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul, İçtüzükte belirlenir.
B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali
Madde 122 – Anayasanın tanıdığı hür
demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve
olağanüstü hal ilanını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin
yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi,
ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir
kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye
düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle, Cumhurbaşkanı
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik
Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi
altı ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya
bütününde sıkıyönetim ilan edebilir. Bu karar, derhal Resmî Gazetede yayımlanır
ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır. Türkiye
Büyük Millet Meclisi gerekli gördüğü takdirde sıkıyönetim süresini kısaltabilir,
uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir.
Sıkıyönetim süresinde, Cumhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı
konularda kanun hükmünde kararname çıkarabilir.
Bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır ve
aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Bunların Meclisce
onaylanmasına ilişkin süre ve usul İçtüzükte belirlenir.
Sıkıyönetimin her defasında dört ayı aşmamak
üzere uzatılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır. Savaş
hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.
Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde
hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan
ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya
savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi halinde vatandaşlar için
getirilecek yükümlülükler kanunla düzenlenir.
Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay
Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar.
IV. İdare
A. İdarenin esasları
1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
Madde 123 – İdare, kuruluş ve
görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden
yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu
tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak
kurulur.
2. Yönetmelikler
Madde 124 – Başbakanlık,
bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak
şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede
yayımlanacağı kanunda belirtilir.
B. Yargı yolu
Madde 125 – İdarenin
her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm:
13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim
yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru
taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler
ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. (Ek cümle:
7/5/2010-5982/11 md.) Ancak, Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile
kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına
karşı yargı yolu açıktır.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre,
yazılı bildirim tarihinden başlar.
(Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11
md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi
ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.
Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine
getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir
yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç
veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin
durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim,
seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık
nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan
zararı ödemekle yükümlüdür.
C. İdarenin kuruluşu
1. Merkezi idare
Madde 126 – Türkiye, merkezi idare
kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin
gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.
İllerin idaresi yetki genişliği esasına
dayanır.
Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum
sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı
kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
2. Mahalli idareler
Madde 127 – Mahalli idareler; il,
belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen,
seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile
yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.)
Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir
yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) (…) Kanun, büyük
yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının,
organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri,
konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç
sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları
veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin
hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde,
mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu
görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli
ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve
usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin
görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik
kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile
karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile
orantılı gelir kaynakları sağlanır.
D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili
hükümler
1. Genel ilkeler
Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi
teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre
yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin
nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve
ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle:
7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme
hükümleri saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul
ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.
2. Görev ve sorumlulukları, disiplin
kovuşturulmasında güvence
Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu
görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla
yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına
savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13
md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve
savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin
yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları,
kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun
olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında
işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla
belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır.
E. Yükseköğretim kurumları ve üst
kuruluşları
1. Yükseköğretim kurumları
Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim
esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun
insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde
eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve
insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve
bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre,
kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim
ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.
Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli
bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve
yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler.
Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin
bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez.
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler,
Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe
sağlanır.
Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre;
rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve
atanır.
Üniversite yönetim ve denetim organları ile
öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili
organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden
uzaklaştırılamazlar.
Üniversitelerin hazırladığı bütçeler;
Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına
sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme
tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.(1)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin”
ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
Yükseköğretim
kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev,
yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve
denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim
elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim
elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve
diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime
giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili
ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim
elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim
elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat
içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim
kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması
kanunla düzenlenir.
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim
kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim
elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan
yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.
2. Yükseköğretim üst kuruluşları
Madde 131 – Yükseköğretim
kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma
faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler
doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen
kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
(Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.)
Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve Bakanlar Kurulunca seçilen ve
sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından
rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik
vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan
doğruya seçilen üyelerden kurulur.
Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu
ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.
3. Yükseköğretim kurumlarından özel
hükümlere tabi olanlar
Madde 132
- Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları
özel kanunlarının hükümlerine tabidir.
F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve
televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları(1)
Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.)
Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve
işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir.
(Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo
ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye
sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri
adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak
suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve
Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri,
seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir.
Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek
radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber
ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu madde başlığı " F. Radyo ve
televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları" iken, 21/6/2005
tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu
Madde 134 – Atatürkçü
düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk
dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak
amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve
desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk
Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip
"Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur.
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için
Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine
tahsis edilir.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun;
kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil
kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.
H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları
Madde 135 – Kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe
mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini
kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,
meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve
güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile
kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen
usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu
tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi
teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına
girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.)
Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.)
Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi
partiler aday gösteremezler.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.)
Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin
kurallar kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.)
Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının
görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine
mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.)
Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını
önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa,
kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men
ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli
hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi
halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
İ. Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde 136 – Genel idare içinde yer alan
Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve
düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç
edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
J. Kanunsuz emir
Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi
bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri,
yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse,
yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde
ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde,
emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren
kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde
kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar
saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
I. Genel hükümler
A. Mahkemelerin bağımsızlığı
Madde 138 – Hakimler,
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı
kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı
yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez;
genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama
Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme
yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme
kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir
suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
B. Hakimlik ve savcılık teminatı
Madde 139 – Hakimler ve savcılar
azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye
ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık,
ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan
dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği
kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar
verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
C. Hakimlik ve savcılık mesleği
Madde 140 – Hakimler
ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu
görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve
hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları,
hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve
görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin
kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya
görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve
yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya
yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin
bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını
bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve
emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden
başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden
Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki
idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere
tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır
ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan
yararlanırlar.
D. Duruşmaların açık ve kararların
gerekçeli olması
Madde 141 – Mahkemelerde
duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli
kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel
hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları
gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılması, yargının görevidir.
E. Mahkemelerin kuruluşu
Madde 142 – Mahkemelerin
kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.)
Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde,
asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara
bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir.
F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri
Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.)
G. Adalet hizmetlerinin denetimi (1)
Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.)
Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri
yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı
mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise
adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla
düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim
ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
H. Askeri yargı
Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
II. Yüksek mahkemeler
A. Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16
md.)
Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur.
(1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi
Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için
gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla
seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için
ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının
salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada
en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy
alan aday üye seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi
Danıştay (…)(2) genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından
her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak
üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim
kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim
üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe
yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş
yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.(2)
Yargıtay, Danıştay (…)(3) ve
Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi
üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…)(4)
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…)(4)
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.(3)(4)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde
değiştirilmiştir.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir
üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(3) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
(4) Bu maddenin dördüncü fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday
için oy kullanabilir; …” ibaresi, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “…
de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi,
1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı
ile iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için,
kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim
üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl
fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en
az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların
adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla
ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki
başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında
Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona
ermesi (1)
Madde 147 – (Değişik birinci fıkra:
7/5/2010-5982/17 md.)
Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa
Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca
emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin
başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik
mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde
kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak
anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun
kararı ile sona erer.
3. Görev ve yetkileri (2)
Madde 148 –
Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde
kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve
esas bakımlarından uygunluğunu denetler
ve bireysel başvuruları karara
bağlar. Anayasa değişikliklerini ise
sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde,
sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve
esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava
açılamaz.
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son
oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde
ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup
uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme,
Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri
tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten
sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri
sürülemez.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.)
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel
hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi
birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş
olması şarttır.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.)
Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme
yapılamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.)
Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “2.
Üyeliğin sona ermesi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı
Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin
sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini,
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…)(1) Başkan ve üyelerini,
Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…)(1)
Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce
Divan sıfatıyla yargılar. (1) (2)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.)
Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava
Kuvvetleri Komutanları (…)(3) da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı
Yüce Divanda yargılanırlar. (3)
Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet
Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
(Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.)
Yüce Divan kararlarına
karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme
sonucunda verdiği kararlar kesindir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer
görevleri de yerine getirir.
4. Çalışma ve yargılama usulü (4)
Madde 149 –
(Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.)
Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul
halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla
toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği
başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel
Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul
edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir.
(4)
Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara,
iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara
Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.
Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî
partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar
verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları
Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve
bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin
işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve
işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı
davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel
başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli
gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde
bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin
davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî
partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek
İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
(2) 7/5/2010 tarihli ve
5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi
eklenmiş ve metne işlenmiştir.
(3) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(4) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “oniki”
ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir.
5. İptal davası
Madde 150 –
Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından
Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal
davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis
grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri
tutarındaki üyelere aittir. İktidarda birden fazla siyasi partinin bulunması
halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti
kullanır.
6. Dava açma süresi
Madde 151 –
Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen
kanun, kanun hükmünde kararname veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından
başlayarak altmış gün sonra düşer.
7. Anayasaya aykırılığın diğer
mahkemelerde ileri sürülmesi
Madde 152 – Bir
davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde
kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri
sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin
bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi
görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden
başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar
verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır.
Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar
gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek
verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe
aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda
bulunulamaz.
8. Anayasa Mahkemesinin kararları
Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin
kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun
hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi
hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa
Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu
tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin
ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya
çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle
görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede
hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını,
gerçek ve tüzelkişileri bağlar.
B. Yargıtay
Madde 154 – Yargıtay, adliye
mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı
karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da
ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli
yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından
Hakimler ve Savcılar (…)(1) Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu
ile ve gizli oyla seçilir. (1)
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci
başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için
seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet
Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla
belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için
seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan,
başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve
Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
C. Danıştay
Madde 155 – Danıştay, idari
mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar
ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk
ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3
md.) Danıştay, davaları görmek, Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen
kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri
hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek,
idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla
görevlidir.
Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf
idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve
Savcılar (…)(2) Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen
görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. (2)
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve
daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye
tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi
bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan,
Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim
usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik
teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
D. Askeri Yargıtay
Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
F. Uyuşmazlık Mahkemesi
Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli
ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak
çözümlemeye yetkilidir. (1)
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin
nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin
Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye
yapar.
Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi
arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
III. Hakimler ve Savcılar (…)(2)
Kurulu (2)
Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.)
Hâkimler ve Savcılar (…)(2) Kurulu,
mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev
yapar. (2)
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.)
Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden
oluşur; iki daire halinde çalışır.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.)
Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet
Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı
hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa
ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları
arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay
üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının
hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye
Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından
seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması
zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek
üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık,
başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona
gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin
sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu
aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok
oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından,
her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye
tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması
halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci
oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme
usulü ile üye seçimi tamamlanır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi
“adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında ve birinci fıkrasında yer
alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.)
Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten
üyeler bir kez daha seçilebilir.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.)
Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev
süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev
süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden
otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.
Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı
Müsteşarı dışındaki (…)(1) üyeleri, görevlerinin devamı süresince;
kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından
başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler.
Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına
aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri
arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili
olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir.
Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını
mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci
sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında
karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar;
Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin
değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve
kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer
mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp
yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç
işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup
uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma
işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…)(2)
Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve
inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha
kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. (3)
Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin
olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel
Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday
arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici
veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak
atama yetkisi Kurula aittir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesiyle, burada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesiyle, burada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
(3) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve
genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.
Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili
kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile
adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri,
muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve
işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları,
çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak
itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve
görevleri kanunla düzenlenir.
IV. Sayıştay
Madde 160 – Sayıştay,
merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik
kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi
adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve
kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla
görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim
tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar
düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı
yoluna başvurulamaz.(1)
Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler
hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay
kararları esas alınır.
(Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.)
Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması
Sayıştay tarafından yapılır.
Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim
usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve
yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla
düzenlenir.
(Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.)
DÖRDÜNCÜ KISIM
MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Mali Hükümler
I. Bütçe
A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması
Madde 161 – Devletin ve kamu iktisadi
teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle
yapılır.
(Değişik ikinci fıkra: 29/10/2005-5428/3 md.)
Malî yıl başlangıcı ile merkezi
yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü kanunla düzenlenir.
Kanun, kalkınma planları ile ilgili yatırımlar
veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller
koyabilir.
Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler
dışında hiçbir hüküm konulamaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı
Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli
dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile
sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
B. Bütçenin
görüşülmesi
Madde 162 – Bakanlar
Kurulu, merkezî yönetim bütçe tasarısı ile milli bütçe tahminlerini gösteren
raporu, mali yıl başından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunar.(1)
Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu
Bütçe Komisyonunda incelenir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna veya
gruplarına en az yirmibeş üye verilmek şartı ile, siyasi parti gruplarının ve
bağımsızların oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Bütçe Komisyonunun ellibeş gün içinde kabul
edeceği metin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve mali yıl başına
kadar karara bağlanır.
(Değişik dördüncü fıkra: 29/10/2005-5428/4
md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare
bütçeleri hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler
sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme
yapılmaksızın okunur ve oylanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe
kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya
gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.
C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme
esasları
Madde 163 – Merkezî
yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek miktarın sınırını gösterir.
Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair
bütçelere hüküm konulamaz. Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile
bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez. Cari yıl bütçesindeki ödenek
artışını öngören değişiklik tasarılarında ve cari ve ileriki yıl bütçelerine
mali yük getirecek nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerinde, belirtilen
giderleri karşılayabilecek mali kaynak gösterilmesi zorunludur.(2)
D. Kesinhesap
Madde 164 – Kesinhesap
kanunu tasarıları, kanunda daha kısa bir süre kabul edilmemiş ise, ilgili
oldukları mali yılın sonundan başlayarak, en geç yedi ay sonra Bakanlar
Kurulunca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay, genel uygunluk
bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanunu tasarısının verilmesinden
başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Kesinhesap kanunu tasarısı, yeni yıl bütçe
kanunu tasarısıyla birlikte Bütçe Komisyonu gündemine alınır. Bütçe Komisyonu,
bütçe kanunu tasarısıyla kesinhesap kanunu tasarısını Genel Kurula birlikte
sunar, Genel Kurul, kesinhesap kanunu tasarısını, yeni yıl bütçe kanunu
tasarısıyla beraber görüşerek karara bağlar.
Kesinhesap kanunu tasarısı ve genel uygunluk
bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait
Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve
bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.
E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi
Madde 165 – Sermayesinin yarısından
fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve
ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla
düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1)
29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu
maddenin birinci fıkrasında yer alan “genel ve katma bütçe tasarıları” ibaresi
“merkezî yönetim bütçe tasarısı” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesiyle bu maddede yer alan “genel ve katma bütçelerle”
ibaresi “merkezî yönetim bütçesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ekonomik Hükümler
I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal
Konsey (1)
Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve
kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve
uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve
değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla
gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı,
fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı
geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri
gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma
girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir.
Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye
Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve
bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.)
Ekonomik ve sosyal politikaların
oluşturulmasında hükümete istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik
ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi
kanunla düzenlenir.
II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin
düzenlenmesi
Madde 167 – Devlet,
para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak
üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri
üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve
bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kuruluna yetki verilebilir.
III. Tabii servetlerin ve kaynakların
aranması ve işletilmesi
Madde 168 – Tabii servetler ve
kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve
işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek
ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve
işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan
gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu
durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak
gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “I.
Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
IV. Ormanlar ve orman köylüsü
A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi
Madde 169 – Devlet, ormanların
korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve
tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde
başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete
aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz.
Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar
zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu
olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve
eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda
yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları
yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af
kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen
bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde
kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve
fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik,
zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında
yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu
olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.
B. Orman köylüsünün korunması
Madde 170- Ormanlar içinde veya
bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün
korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu
halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve
fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi;
bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin
tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının
kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan
yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir.
Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle
diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman içinden nakledilen köyler halkına ait
araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.
V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi
Madde 171 – Devlet, milli ekonominin
yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin
korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.
(Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.)
VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların
korunması
A. Tüketicilerin korunması
Madde 172 – Devlet, tüketicileri
koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu
girişimlerini teşvik eder.
B. Esnaf ve sanatkarların korunması
Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı
koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.
BEŞİNCİ KISIM
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
I. İnkılap kanunlarının korunması
Madde 174 – Anayasanın
hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve
Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda
gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte
yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve
yorumlanamaz:
1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi
Tedrisat Kanunu;
2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı
Şapka İktisası Hakkında Kanun;
3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı
Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım
Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk
Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde
yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı
Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı
Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;
7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı
Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı
Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
ALTINCI KISIM
GEÇİCİ HÜKÜMLER
Geçici Madde 1 – Anayasanın
halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin
usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi
Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir
dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve
yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and
yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada
öngörülen hükümlere göre yapılır.
Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12
Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik
Konseyinin Başkanlığını da yürütür.
İlk milletvekili genel seçimleri sonunda
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre
içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli
Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp
Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet
eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini
kullanır.
Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve
2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı
olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk
genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını
oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı
Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir.
Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin
herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm
uygulanmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve
başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için
Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri,
Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi
olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı
Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz
bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre
sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer.
Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri
şunlardır:
a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul
edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve
hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli
güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna,
Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve
yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve
savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları
Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek;
b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği
süre içinde:
Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine,
olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye
Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine
ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş
bildirmek;
c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış
güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve
sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak.
Geçici Madde 3 – Anayasaya göre
yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi
toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte:
a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa
Düzeni Hakkında Kanun,
b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli
Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun,
c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu
Meclis Hakkında Kanun,
Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi
ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer.
Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4
md.) (1)
Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk
milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden
onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi
binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı
Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri and içerler.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde
yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu
Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan
Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri
yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte
olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel
seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu
kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder.
Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul
edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve
işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi
öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev
süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye
Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar
çıkartılır.
Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler
sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan
sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük
Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen
kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç
çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir.
Geçici Madde 10 – Mahalli İdare
seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir
yıl içinde yapılır.
Geçici Madde 11 – Anayasanın
halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi
olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince
belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı
kalır.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire
ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı
onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa
Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının
onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle
yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire
ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü
toplanma yeter sayısı uygulanır.
Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461
sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi
uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı
Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde
uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982
gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire
başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için
bu görevlerine devam ederler.
6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici
maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri
de saklıdır.
Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin
seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde
yapılır.
Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar
Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla
çalışmalarını yapar.
Geçici Madde 14 – Sendikaların
gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri,
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine
getirilir.
Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24
md.)
Geçici Madde 16 – Anayasanın
halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy
kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti
olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden
beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer
halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar.
Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak
ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli
ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy
pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz.
Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)
(1)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa
Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun
ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye
seçimi için aday göstermek amacıyla;
a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan
tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru
tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca
seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) (1) oy kullanabileceği bu
seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu
ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar
Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş
gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve
zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…)
(1) oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday
gösterilmiş sayılır.
c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan
seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı
günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir.
ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden
itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş
üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci
oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır;
üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin üçüncü fıkrasının (a)
ve (b) bentlerinin son cümlelerinde yer alan “…
ancak bir aday için…” ibareleri, 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.:
2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve
Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra
Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk,
iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından
göstereceği üçer aday içinden seçer.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren
kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek
üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur.
Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere
seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam
eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar
görevlerine devam ederler.
Bireysel başvuruya ilişkin gerekli
düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir.
Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)
(1)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir:
a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine
alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…)
(1) dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…)
(1) ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından
dört üye seçer. (İptal ikinci cümle:
Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı
ile.)
b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri
arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder.
İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur.
Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel
Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) (1) oy kullanabileceği
seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.
c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri
arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan
tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru
tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu
seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) (1) oy kullanabileceği
seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.
ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu,
kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir
yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde
Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden
itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona
erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu
seçim yapar. Her üyenin (…) (1) oy kullanabileceği seçimde, en fazla
oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve
siyasal bilimler…” ve “… üst kademe yöneticileri…” ibareleri ile aynı maddenin
(b), (c), (ç) bentlerinin son cümlelerinde yer alan “… sadece bir aday için…”
ibareleri, 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87
sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı
hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek
Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân
eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna
başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek
Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân
eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz
süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir,
sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin
aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim
kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve
ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde
oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur.
Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve
itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar;
sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde
özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde
yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010
tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok
oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy
pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir.
Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde
uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir.
Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri
ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri
uygulanır.
e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı
hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek
Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin
bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu
seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan
yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler
hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır.
Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri
uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine
başlarlar.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek
üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder.
Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine
birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden
görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca
seçilenler, sırayla göreve başlarlar.
Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca
seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi,
birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul
üyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer.
İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler
yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler,
Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal
haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı
dışındaki asıl üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan
katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir.
İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu;
a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak
kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır.
b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin
göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının
başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer.
c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile karar verir.
ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı
tarafından yürütülür.
Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri
atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet
müfettişi sıfatıyla görev yaparlar.
Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli
düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.
Geçici Madde 20 –
(Ek: 20/5/2016-6718/1 md.)
Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni
vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden;
Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya
Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına
intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan
milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma
Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında,
Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının
kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine
iade edilir.
Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.)
(1)
A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama
Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde
birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması
halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimi birlikte yapılır.
B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç
altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin
gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise
Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde
Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 18 inci maddesi uyarınca bu maddenin (F) ve (G) fıkraları birlikte
yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda
Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, diğer hükümleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girecektir.
C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan
düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde
seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip
eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç
adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki
çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar
yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday
seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok
oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile
üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı
usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar
görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre
çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun
Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve
Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde
adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari
yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve
Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler
ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve
atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı
kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir.
D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare
Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi
bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder.
E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler
kaldırılmıştır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim
sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler
(yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak;
a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya
idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler.
b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek
ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya
idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler
yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri
uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut
sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri
kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş
haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek
tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte
olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre
Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili
adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir.
F) (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve
Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici
işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan
kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin
uygulanmasına devam olunur.(1)
G) (1) Kanunlar ve diğer mevzuat ile
Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik
yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.(1)
H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası
hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk
milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz.
YEDİNCİ KISIM
SON HÜKÜMLER
I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve
halkoylamasına katılma:
Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3
md.) (2)
Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür.
Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun
gizli oyuyla mümkündür.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki
tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların
görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir.
Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin
kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri
gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir.
Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya
üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun,
Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak
üzere Resmî Gazetede yayımlanır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 18 inci maddesi uyarınca bu maddenin (F) ve (G) fıkraları birlikte
yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda
Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, diğer hükümleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girecektir.
(2) 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mük. sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan
halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı
12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine,
Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa
değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı
tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa
değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.
Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine
ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli
oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına
sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte
hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.
Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara
seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası
dahil gerekli her türlü tedbir alınır.
II. Başlangıç ve kenar başlıklar
Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel
görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir.
Madde kenar başlıkları, sadece ilgili
oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı
gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.
III. Anayasanın yürürlüğe girmesi
Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması
sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe
girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer.
a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti
ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri,
III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler,
toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler,
Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya
mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük
Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve
kararları uygulanır.
b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette
bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak
yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun;
Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere
dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun;
Yayımlanması ile yürürlüğe girer.
c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili
hükümler;
Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi
sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük
Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve
2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye
Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine
getirilir.
d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı
altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu
başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare
başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin
bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı
ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe
girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli
idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili
kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer.
e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün
ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum,
kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda
değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların
Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın
11 inci maddesi gereğince uygulanır.
f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme
usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren
uygulanmaya başlanır.
18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA
İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
1- 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı
Kanunun hükmüdür.
Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına
sunulması halinde,
1 inci maddesi,
2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte,
4 üncü maddesi,
5 inci maddesi,
6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte,
8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk
fıkrası birlikte,
9 ve 10 uncu maddeleri birlikte,
11 inci maddesi,
12 nci maddesi,
Ayrı ayrı oylanır.
Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi
ile birarada yapılır.
2– 13/8/1999 tarih ve 4446 sayılı
Kanunun hükmüdür.
Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3
üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır.
3– 3/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunun
hükümleridir.
Geçici Madde –
A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak
eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde
uygulanmaz.
B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın
87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce,
Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz.
Madde 35-
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve
halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.
4– 27/12/2002 tarih ve 4777 sayılı
Kanunun hükmüdür.
Geçici Madde 1-
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz..
Madde 3-
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde
tümüyle oylanır.
5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun hükmüdür.
MADDE 18 –
Bu Kanun ile Anayasanın;
a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93,
96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü
maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü
fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124
ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son
fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler
ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki
“Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155
inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde
yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte
yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda
Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan
değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci
maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile
ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde
tümüyle oylanır.
2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN
MEVZUATIN
VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL
EDİLEN
HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR
LİSTE
Değiştiren Kanunun / İptal Eden
Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
2709 sayılı Kanunun değişen veya
iptal edilen maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
3361 |
67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve
İşlenemeyen Hükümler |
Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan
halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim
Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |
3913 |
133 |
10/7/1993 |
4121 |
BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67, 68,
69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen Hüküm |
26/7/1995 |
75 |
İlk milletvekili genel seçiminin
başlangıcı tarihinden itibaren |
4388 |
143 |
18/6/1999 |
4446 |
47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler |
14/8/1999 |
4709 |
BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20, 21,
22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66,
67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15, İşlenemeyen
Hükümler |
17/10/2001 |
4720 |
86 |
1/12/2001 |
4777 |
76, 78, İşlenemeyen Hükümler |
31/12/2002 |
5170 |
10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131,
143, 160, İşlenemeyen Hüküm |
22/5/2004 |
5370 |
133, İşlenemeyen Hüküm |
23/6/2005 |
5428 |
130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen
Hüküm |
9/11/2005 |
5551 |
76, İşlenemeyen Hüküm |
17/10/2006 |
Değiştiren Kanunun / İptal Eden
Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
2709 sayılı Kanunun değişen veya
iptal edilen maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
5659 |
67, İşlenemeyen Hüküm |
18/5/2007 |
5678 (1) |
77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen
Hüküm |
Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde
yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek
Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır. |
5735 |
10, 42, İşlenemeyen Hüküm |
23/2/2008 |
Anayasa
Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı
Kararı |
10, 42 |
22/10/2008 |
5982 |
10, 20, 23, 41, 51, 53,
54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147,148,
149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15,
Geçici Madde
18,
Geçici Madde
19, İşlenemeyen Hüküm |
Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan
halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim
Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |
Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı
Kararı |
146, 159, Geçici Madde
18, Geçici Madde 19 |
1/8/2010 |
6214 |
59,
İşlenemeyen Hüküm |
29/3/2011 |
6718 |
Geçici Madde 20 |
8/6/2016 |
–––––––––––––––––––––––––––––
(1)
Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler,
16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan metinden
çıkarılmıştır.
Değiştiren Kanunun / İptal Eden
Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
2709 sayılı Kanunun değişen veya
iptal edilen maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
6771 |
9, 76, 78, 101 inci maddenin son
fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile
ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin
birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası
bakımından, 127 nci maddenin üçüncü fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci
maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek
İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten kaldırılmasına
dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155
inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci
maddenin (F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri |
27/4/2017 |
75, 77, 101 (Mevcut 101 inci
maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa
partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 |
27/4/2017 tarihinden sonra birlikte
yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte |
8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89,
91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111,
112, 113, 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası
bakımından, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125,
127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134, 137, 148 inci maddenin
birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı fıkrasındaki
“Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı
yardımcılarını, bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair
değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası,
161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G)
fıkraları |
27/4/2017 tarihinden sonra birlikte
yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte |
|